top of page

Doğup Büyüdüğün Toprağa Hizmet Etmek: Bir Belediye Başkanının En Derin Sorumluluğu

Güncelleme tarihi: 10 May

İnsan, doğduğu yeri seçemez. Ama oraya olan bağını seçer… Ben Kepez’de doğdum. Kepez’in sokaklarında yürüdüm, rüzgârını tanıdım, deniz kokusunu içime çektim. Buranın sabahını, akşamını, bayramını, hüznünü yaşadım. Komşuluğu öğrendim, selamı, paylaşmayı, düğünü ve yas evini gördüm.

Şimdi bu kasabanın, bu güzel insanların belediye başkanıyım. Ve bazen geceleri, bir kararın eşiğinde dururken kendi kendime soruyorum: “Doğduğun yerin sorumluluğunu taşımak nasıl bir şeydir?”

Bu yalnızca bir görev değil. Bu, bir makamdan öte, varoluşsal bir borçtur. Toprağa, geçmişe, seni sen yapan insanlara duyulan bir borç.

Çünkü burada sokakta karşılaştığım herkes benim hayat hikâyemin bir satırını taşıyor. Mahallede selam verdiğim yaşlı amca, çocukken bayram şekeri aldığım bakkal, lise yıllarında omuz omuza yürüdüğüm bir dost… Hepsi, bu görevi yürütürken bana sadece siyasi değil, insani bir sorumluluk da yüklüyor.


Toprağın Seni Geri Çağırmasıdır Bu


Siyaset, çoğu zaman hırsla, rekabetle, hesapla anılır. Ama ben bunu bir dönüş olarak görüyorum. Bir insanın doğup büyüdüğü yere, kendi elleriyle bir şey inşa ederek dönmesi kadar anlamlı bir şey olabilir mi?

Kimi insan şehir şehir gezer, uzaklara gider. Ama bazıları, başladığı yere geri dönüp orayı güzelleştirmeyi seçer. Ben o ikincisindenim. Çünkü bana göre bir siyasetçinin en kutsal görevi, toprağına olan vefasını icraatla göstermesidir.


Taşına, Ağacına, İnsana Hizmettir Bu


Belediyecilik sadece kaldırım yapmak, asfalt dökmek değildir. Bir yerin ruhuna dokunmaktır. Çocuğun parkta gülümsemesi, kadının kendini güvende hissetmesi, yaşlının yalnız kalmaması için düşünmek ve üretmektir.

Ben Kepez’deki her çocuğun gözünde kendi çocukluğumu görüyorum. Her kadının emeğinde annemin fedakârlığını… Ve her yaşlının ellerinde, geçmişin bana bıraktığı emaneti…


Sözümüz Var: Bu Toprağı Daha Güzelleştireceğiz


Benim Kepez’e bir sözüm var: Bu şehir rantla değil, emekle büyüyecek.

İhale dosyalarının değil, insanların sesinin duyulduğu bir belediye olacak burası.

Çünkü biz buraya kök saldık. Köklerini bildiğin toprağa ihanet etmezsin. Ne bir ağacı hoyratça keseriz, ne bir çocuğun düşlerini betona gömeriz.


Ve Şunu Unutmam:


Bir gün bu görev bitecek. Ama ardımda bıraktığım her parkta bir çocuğun kahkahası, Her kütüphanede bir öğrencinin bilgeliği, Her sokakta bir annenin huzuru olacaksa… İşte o zaman gerçekten başkan olmuşum demektir.

Çünkü gerçek liderlik, yüzünü bilmediği kuşaklara bile hizmet edebilme cesaretiyle yazılır.

ree

 
 
 

Comments


bottom of page